top of page

Bilinçaltı Sadece Uykuda Olduğunun Göstergesi

Bilinçaltı, sadece bilincimizin ışığını yöneltmediğimiz düşüncelerden oluşuyor. Belki bilinçle bakmayı reddettiğimiz, belki de bakmaya hiç gerek duymadığımız. Bu düşüncelerden çok emin olduğumuz için hiç dönüp sorgulamadık. Oradaki inanç o kadar kesin ki çok hızlı karar veriyoruz. Bir karar verdiğimin farkına varamayacak kadar kısa bir anda olup bitiyor her şey. O yüzden üzerinde bir kontrolümüz olmadığını sanıyoruz.


Farkında olunmayan, sorgulanmayan, koşulsuz şartsız inanılan düşünceler yığını sadece. Bilicinizi ne kadar yükseltirseniz bilinçaltı yani bilinçsiz düşünceler o kadar azalır. Bilincinizin ışığıyla baktığınızda dağılıp gitmeyecek limitli inanç yok.

Bilinçaltını temizlemek farkındalığını ve anda mevcudiyetini yükseltmek demek.

Bu inançların çoğu çocukluktan geliyor. Anneden babadan gelen düşünceler sorgulanmadan kesin gerçeklik olarak kabul ediliyor ve hayat boyu bir daha dönülüp bakılmıyor. En emin olduğumuz bilgiler olduğu için bütün kararlar onlara göre alınıyor. Sorgulanmıyor, çünkü şüphenin olmadığı bir anda bilgi haznesine atıldı. Eğer geri döner bakarsak bu bilgilerin çoğunun ya yanlış ya da işlevsiz olduğunu görürüz. Belki o an, o durum için doğruydu ama başka şeye uygulandığında yanlış. Bunu fark ettiğimiz anda artık onu orada tutmak için bir sebebimiz kalmaz. Bir anda yok olur gider. Çoğu zaman güler, ne saçmaymış deriz.

Oysa dönüp bakmasak hayatımızdaki çoğu kararı otomatik olarak yönetmeye devam edecekti.

Bu noktada özgür iradenin bile hiç özgür olmadığı söylenebilir. Özgür olmak için şu anda tam burada mevcut olmamız gerek. Şu anın koşullarına bakarak şu anda karar vermemiz gerek. Zihin eski inançlara ya da geçmiş tecrübelere bakarak karar alır. Çünkü tüm bilgi kaynağı geçmiş deneyimler. Bunlara dayanarak neyi gerçekten bilebilir ya da neyi ön görebilir ki. Kişisel tecrübeler, inançlar şu dünyadaki gerçeklik havuzunda sadece bir zerre. Gerçekliğin kendisi değil.


Tüm bilginin kaynağıyla bağlantıya geçmek için tek ihtiyacımız olan sessiz bir zihin, güçlü bir bağlantı. Her şeyi bilmediğimizi ve bilemeyeceğimiz kabul ettiğimizde algımız açılır. Varsayımları bıraktığımızda anlamaya başlarız. Bildiğini varsaymak bilginin önündeki en büyük engel. Bizi alıcı hale geçmekten alıkoyuyor. İhtiyacımız olan tüm bilgi şimdi şu anda, ancak algı açıldığında bu bilgiyi almak ve değerlendirmek mümkün.





Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page